Yalnızlık çoğu zaman daha ileri yaşlardaki bir durummuş gibi görünse de ergenlik döneminde de görülen ciddi bir durumdur. Bu durum gençlerin yaşam kalitesini düşürmekle kalmamakta, yaşamlarını tehdit edecek boyutlara çıkmaktadır. Peki, yalnızlık terimsel anlamda nedir? Peplau ve Perlman (1982) tarafından sosyal bir sorun olarak tanımlanmıştır. Yalnızlık kavramı fiziksel olarak tek olma koşulundan ziyade, bireyin ilişkisel beklentilerini karşılayamamasından kaynaklanmaktadır. Özellikle ergenlik döneminde bu yalnızlık seviyesi aile dışındaki ilişkilerden karşılanmamasından dolayı, kendi öz-benlik saygısını, gelişimi olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Kimi zaman ise yalnızlık hissi sosyal çevresinden uzaklaşmasına ve onu kötü etkileyecek alışkanlıklara yol açabilmektedir.

Ergenlik, riskli davranışların ve ciddi kararların kolayca alındığı bir dönemdir. Yapılan araştırmalar da bu durumun olumsuz sonuçlarını açıkça göstermektedir. Özellikle yaşadığımız dönemde, gençler sadece fiziksel koşullardan gelen tehditlerin yanı sıra çevrim içi ortamlardan gelen sorunlarla da yüz yüze kalmaktadır. Yalnızlık duygusu ergenlikte çoğu zaman tek başına kendini gösteren bir durum değildir, genellikle birden çok etki ile gelmekte ve sonuçları birçok alanı etkilemektedir.

Algının bu kadar açık olduğu, sosyal düşünme yetisinin bu kadar taze olması aileleri de çok ciddi bir şekilde düşündürmekte ve çoğu zaman çaresizliğe sevk etmektedir. Peki, çocuğunuzun bu durumla baş başa kaldığını düşündüğünüzde ne yapmalısınız? Genellikle yapılması gereken onun içinde bulunduğu durumu anlamaya çalışmak ve ona kendi rollerinizden çıkmadan destek olmaktır. Unutmayın ki bu dönem desteğin en ihtiyaç olduğu dönemlerden biridir ve destekleriniz bazen çocuklarınız tarafından reddedilebilir veya yanlış anlaşılabilir. Durum sizin kontrolünüzden çıktığı zaman okul, aile işbirliğinde çözümü veya uzman kişilerden destek alınması önerilmektedir.