Çocuğun günlük yaşamını etkileyen, erken gelişim evresinde başlayan, koordine motor becerileri edinme ve kullanma düzeyinin etkileyen,  kronolojik yaşına bağlı gelişmesinde beklenenin önemli ölçüde altında olması nedeniyle, kişide sakarlıklar, yavaşlık ve motor becerilerde yetersizlik olması ile karakterize olan ruhsal bir rahatsızlıktır. Motor ve duyusal yetersizlik her çocukta farklı semptomlar ile ortaya çıkmaktadır. Toplum içerisinde görülme sıklığı %6-10 arasında değişmekte olup erken doğumla dünyaya gelenlerde (32 haftadan önce doğanlarda %50) daha fazla görülen rahatsızlıktır. Ayrıca doğum kilosu düştükçe hastalığın oluşma riski de artmaktadır. Bu noktada erken tanının olması ve ona yönelik tedavinin gerçekleşmesi ile bu sorunun çocuk üzerindeki etkisi azalmaktadır. 3-5 yaş aralığında çocuklara yapılacak motor testleri ile sorun teşhis edilebilmektedir.

Motor bozuklukları erken çocukluk dönemindeki çocuklarda;

  • Oturma, emekleme, yürüme gibi kaba motor gelişim basamaklarının yaşına göre daha geç olgunlaşması,
  • Kas dokusu sertliğinin olması gerekenden düşük seviyede olması,
  • Normale göre daha kısa emekleme süreci yaşaması,
  • Tüylü kumaşlara, meyvelere dokunamama gibi duysal hassasiyetlerin bulunması gibi durumlar, gelişimsel koordinasyon bozukluğunun bebeklik çağındaki alarm işaretleridir.

Motor bozukluğu olan çocuklarda;

  • Sık düşme olaylarının yaşanması,
  • Hızlı koşamama,
  • Zıplayamama,
  • Spor derslerine karşı başarısızlık sergileme,
  • El becerilerinde zayıflık,
  • Kötü el yazısı,
  • Ayakkabı bağcığını bağlayamama,
  • Atılan topu yakalayamama,
  • Ayrıca, belirli bir hedefe topu atmakta zorlanma, yeteneklerini yeni keşfetmekte olan çocukların motor hareketlerde arkadaşları kadar başarılı olamaması çocuklar ciddi bir hayal kırıklığı oluşturmaktadır. Tüm bunlar çocukların akademik hayatında da başarısızlık yaşamalarına sebep olabilmekte, benlik algılarında düşmeye yol açabilmektedir.

Bu gibi durumların yaşanmaması içi çocukların erken dönemde yetenekleri hakkında farkındalıklarını arttırıp yönlendirmek gerekmektedir.

Motor bozukluğuna eşlik edebilecek diğer semptomlar ise;

  • Dikkat eksikliği hiperaktivite,
  • Duysal hassasiyet sorunları,
  • Özgüven eksikliği,
  • Genel olarak keyifsiz ruh hali,
  • Problem çözme yeteneğinde azalma,
  • Yön duygusu, beden algısı gibi sorunlar motor bozukluğuna eşlik edebilmektedir.

Motor Bozukluklarında Tanı

Bahsedilen bulgular eğer ki çocukta mevcut ise zaman kaybetmeden nöroloji muayenehanesi yapılması gerekmektedir. Herhangi bir koordinasyon bozukluğuna temel oluşturabilecek bir rahatsızlık yok ise motor bozukluğu olabileceği düşünülmesi gerekmektedir.

Motor ve duyusal yetersizlik her çocukta aynı semptomlar ile ortaya çıkmamaktadır. Çocuklardaki semptomlar duyusal, sosyal ve motor açıdan uzmanlarca ele alınması gerekmektedir.  Altta yatan serbral palsi, sinir sistemi bozukluğu, merkezi sinir sisteminin çalışmasını etkileyen hastalıklar, ataksi sebepleri ekarte edilmelidir. Bu çocukların günlük yaşam aktivitelerinin sürdürmesi ve sosyal hayata katılımında yerine getirilmesi ok önemli bir faktörü gündeme getirmektedir. Unutulmaması gereken nokta çocuğun ilk yaşam tecrübelerini ne kadar olumlu yönde kazanmasını sağlarsak öz benlik algısı bir o kadar yüksek olacak ve bu da hayattaki başarı motivasyonunu yükseltecektir. Tüm bunların yanında özel bir eğitimsel müdahale ile motor becerilerinin geliştirilmesine hem alan uzmanları hem de aileler büyük bir görev içerisinde olduğu göz önünde olduğudur.

Motor koordinasyonlarının tanısına yönelik geliştirilen testler uzmanlar tarafından zaman kaybetmeden doğru bir şekilde yapılması çocuğu bu rahatsızlıktan daha az bir hasar ile üstesinden gelmesini sağlayacaktır.